Loading...
fr

User blogs

bafrali
Merhabalar istanbuldan tanismak isteyen bayanlar
bafrali mai 31 '2015, 13:08
mustafa kavasoğlu
slm

slm türbanlı bayanlar skype:live:[email protected] hemen ekleyin

mustafa kavasoğlu mai 30 '2015, 4:22 · Comments: 1 · Tags: slm
Utilisateur supprimé

izmir çeşme’den erkek arkadaş arıyorum

Herkese merhaba ismim cansu 26 yaşındayım. İzmir Çeşme’de yalnız yaşıyorum.  Kendime ait mağazamda bayan kıyafetleri satıyorum. İşlerim yoğun olduğu için henüz tatil yapmaya fırsat bulamadım. Benimle izmir çeşme’de tatil yapmayı düşünen erkeklerle tanışmak istiyorum. 

Ben biraz utangaç ve çekingen yapılı bir insanım. Bu nedenle erkek arkadaş bulmak konusunda zorlanıyorum. Bende bu yüzden sohbet sitesi aracılığı ile kendime sevgili bulmaya karar verdim. Sohbet odalarında henüz istediğim kişi ile karşılaşmak kısmet olmadı.

 

Birde  ilan bırakarak şansımı denemek istedim. Nasıl birisi olduğumu merak edenler için biraz kendimi tanıtıyım.

 

Ben 1,65 boyunda kumral bir bayanım. Şuana kadar hayatıma giren kişiler beni mutlu etmeyi başaramadı umarım bu sefer gerçek mutluluğu yaşayabilirim. Bana istediğim mutluluğu yaşatabilecek izmirli beylerin mesajlarını bekliyorum. Tanışmak istediğim kişi yaşıma uygun ve bekar olursa sevinirim. Bunun haricinde herşey tanıştıktan sonra konuşulabilir.

Utilisateur supprimé mai 22 '2015, 14:03 · Comments: 8
sil bastan

herkesin askdan kunusmasi kulay ama acaba gercek ask var mi? bilimsel olarak evet demek cok kulay !!ama durustluk olursa....

sil bastan mai 21 '2015, 17:37
YaLoVaLı_77

Sözün Kıymetini LAL olandan 
Ekmeğin Kıymetini AÇ Olandan
Aşkın Kıymetini HİÇ Olandan Öğren .!

YaLoVaLı_77 mai 18 '2015, 11:48
YaLoVaLı_77

Aşk bensem Aşkım Sensin .
Deli Bensem Zincirim Sensin.
Şair Bensen Şiirim Sensin 
Eğer Hala Yaşıyorsam 
Sebebi Sensin .!

YaLoVaLı_77 mai 18 '2015, 11:46
YaLoVaLı_77

Bazen Umut,,, 
Bazen Yalnızlık Çaldı Kapımızı...!!! 
Bazen Aşk,,, 
Bazen Ayrılık Yokladı Yüreğimizi...!!!
____/ /Ne Umuda Açabildik Kapıyı,,, 
Ne Aşkı Tutabildik Ellerimizle,,,
Zamana Suçu Yükleyip,,, YAR''' Diye Yalnızlığı Aldık İçeri...!!!
_______/ /Aşk Diye,,, 
Ayrılığa Sarıldık Hep.

YaLoVaLı_77 mai 18 '2015, 7:40 · Comments: 2
YaLoVaLı_77

SEN.! Ömrümde OLMADIGIM degerlere RASLADIGIMSIN ..
SEN.! Bulduguma hala inanamaDIGIMSIN....
SEN.! HAYATIM boyunca belkide göremeyecegim
DEGER verilmeye layik TEK kişisin....
SEN.! YAZILARLA anlatilmayacak
YASADIKCA çogalan AŞK PINARIMSIN....
SEN.! Günlerime HAYATIMA anlam VEREN.... 
SEN.! anlara deger katan...
SEN.! ALDIGIM nefese anlam katan
HAYAT Yolumdaki son DURAGIMSIN....

YaLoVaLı_77 mai 12 '2015, 9:57 · Comments: 1
YaLoVaLı_77

SENİ ,,••
Benim,, mutluluğum,, sensin… Sen,, yanımda,, ol ,,yeter!.. İnan ,,yeter ,,bana…
Senin,,olmadığın,,zamanlarda,,hep,,bir,,yanım,,eksik,,Yarım,,yaşıyorum,,hayatı…
Tebessümlerim ,,dudaklarımda,, donup,, kalıyor…
Sen,, uzağımdasın,, ya… Bakışların,, ısıtmıyor,, ya,, yüreğimi… Üşüyorum,, üşüyorum…
Sensizliğe,, üşüyorum… Ve,, düşüyorum,, gecenin,, en,, koyusuna ,,tek ,,başıma…
Sevgili,, zor,,, zor,, inan ,,ayrılmak,, senden… Geçicide,, olsa,, zor,, gidişini ,,seyretmek...Sessiz ,,sessiz,, bir ,,köşede… Gözyaşlarımı,, içime,,,gömmek…
Döneceğin,, günü,, düşünerek,, avunuyorum,, buralarda… Ve,, inan,,,
,, seni,, çok,, seviyorum…CANIMA CAN KATAN SEVGİLİ .

YaLoVaLı_77 mai 12 '2015, 9:53
YaLoVaLı_77

Tüm annelerin ellerinden öperek anneler gününü kutlarım.Lütfen anne ve babalarımızın değerini bilelim bizleri bu yaşlara getiren o yüce insanların sağlıklarında kıymetini bilelim...

YaLoVaLı_77 mai 9 '2015, 16:31
YaLoVaLı_77

இÖzlemek nasıldır bilir misin...? 
இCanının ''ACIDIĞINI'' Hissedersin...
இAma Yapacak Bişey Yoktur...
இNe ''KALBİNİ'' Susturabilirsin Ne De ''GERÇEKLERİ'' 
இDeğiştirebilirsin...
இHayatı Olmasını İstediğin Gibi Değil,
இOlduğu Gibi ''YAŞAMAYA'' Çalışırsın...
இYüreğindeki Binlerce ''ACIYA'' Rağmen Gülen Maskeni Takıp...
இYasamaya sessizce devam edersin..

YaLoVaLı_77 mai 8 '2015, 7:28
YaLoVaLı_77

இÖzlemek nasıldır bilir misin...? 
இCanının ''ACIDIĞINI'' Hissedersin...
இAma Yapacak Bişey Yoktur...
இNe ''KALBİNİ'' Susturabilirsin Ne De ''GERÇEKLERİ'' 
இDeğiştirebilirsin...
இHayatı Olmasını İstediğin Gibi Değil,
இOlduğu Gibi ''YAŞAMAYA'' Çalışırsın...
இYüreğindeki Binlerce ''ACIYA'' Rağmen Gülen Maskeni Takıp...
இYasamaya sessizce devam edersin..

YaLoVaLı_77 mai 8 '2015, 7:28
YaLoVaLı_77

Söyle Sevgilim Canımın' Can'ı
Seni Benim kadar seven oldumu ?
Dolaşırken ıssız karanlık gecelerde
Sensizliğin Sessizliğinde kahrolan oldu mu ?
Her güne hasretinle başlayıp
Seni Sensizlikte Yaşayan oldu mu ?
Kalbindeki Sevgini Yaşamını, Yalnızca Sana Adayan oldu mu ?
En ufak bir seste geleceksin diye ,
Kalbi fırlarcasına çarpan oldumu ?
Kalbindeki tahtın en güzel köşesinde seni oturtan oldumu ?
Üzüntüsüne mutluluğuna ve canına,
Senin resmini çizen oldumu ?
Seninle ağlayıp Seninle gülen, dertLerine Ortak olan oldumu ?
Arkadaşın , dostun , Sırdaşın seni benim kadar seven oldumu _
Gözlerime bak ve kalbimi dinle de söyle;
SENİ BENİM KADAR SEVEN OLDUMU.....??

YaLoVaLı_77 mai 6 '2015, 17:55 · Comments: 5
YaLoVaLı_77

Boyun büktü tüm çiçekler! Gül soldu hasretinden!
Artık bülbül ötmüyor! Aşk ağlıyor kederinden.....
Sahi! Masalmıydı? duygular!
Gerçekmiydi? Yaşananlar!
Hayalmıydi? Düşmüydu?
Hayat durdu kederinden.... 

YaLoVaLı_77 mai 5 '2015, 18:21
Onur Türk

Bu gün sizlere, yalan söyleyen kişiyi anlamak ve yalan söyleme çeşitleri hakkında bilgi paylaşıyoruz.

Yalan adeta günlük bir hayatın parçası haline geldi, sabahtan akşama kadar bir çok kişi ile iletişim halinde oluyoruz ve bir çok beyaz yada pembe yalanlar duyuyoruz ve söylüyoruz peki; yalan söyleyen kişiyi nasıl anlarız?

 



Yalan Söyleyen Kişiyi Anlamak 


Yalan Çeşitleri 

İnsanların birbirlerine söyledikleri yalanları dört grupta değerlendirmek mümkündür. 

Birinci grupta kişinin söylediği yalanın, karşısındaki tarafından bilindiği fakat karşı çıkılmadığı ortak-yalanlar vardır. Kendisine yapılan akşam yemeği önerisinden hoşnut kalmayan hanım, daveti yapan kişiye "işim var veya "başkasına sözüm var" der. Bunu söylerken karşısındakinin söylediği yalanı anladığını bilir. Ancak iki taraf için de durumun bu şekilde algılanması uygundur. Daveti yapan kişi, konuyu mazeret yönünde geliştirebilir ve şehir hayatında herkesin programının kaçınılmaz olarak çok yüklü olduğunu söyler. Bu şekildeki ortak-yalanlar insanların gündelik hayatlarında önemli bir yer tutar.

İkinci grupta yer alan yalanlar, doğrusu ortaya konamayacağı için karşı çıkılmayan yalanlardır. Buna örnek eşi kendisini terk eden birinin bir kokteyl partide mutlu bir görüntü sergilemesidir. Bu kişi beraberliğini bitirmekten ötürü çok mutlu olduğunu ifade eder ve dinleyenler bunun doğru olmadığını bilirler. Ancak buna kimse karşı çıkamaz. Bu kişi gece boyunca izlenecek olursa, söyledikleriyle iç dünyası arasındaki çelişkiyi ortaya koyacak birçok açık verebilir. Ancak bu yalanın ortaya çıkması kimseye yarar sağlamayacağı için, kimse konunun üzerine gitmez.

Üçüncü grupta profesyonel yalancıların söyledikleri. yalanlar bulunur. Burada "profesyonel yalancı" tanımı "mesleği gereği yalan söylemek zorunda olan" anlamında kullanılmaktadır. Diplomatlar, politikacılar, avukatlar, reklamcılar, halkla ilişkiler şirketlerinin temsilcileri, falcılar, sihirbazlar, eski eşya satıcıları (antikacılar) için yalan bir hayat biçimidir. Bu kimseler, karşılarındaki kişilere konuyla ilgili olarak sadece onların hoşlarına gidecek olanları söylemekte çok ustadırlar.Bu kimseler yalan söyleme becerilerini öylesine geliştirip parlatırlar ki, insanlar bu yalanları duymak için can atarlar, teşvik ederler ve bundan mutluluk duyarlar. Bu grupta yer alanlar yalan işaretlerinin çok azını gösterirler.

Dördüncü grupta ise, işi yalan söylemek olmayan sıradan insanların söyledikleri ve kendilerine yarar sağlayan küçük veya büyük yalanlar gelir. Bunlar fark edildiği zaman "yalan" diye adlandırılan adi yalanlardır. Kitapta daha önce yer verdiğimiz önemli bir gerçeği burada bir kere daha hatırlatalım: "İnsan ağzıyla yalan söyleyebilir ancak bedeniyle asla". Bu sebeple söylediğinde dürüst olmayan birinin, davranışlarıyla sözlerinin doğru olmadığı konusunda bazı ipuçlarıyla kendisini ele vermesi kaçınılmazdır. 




Yalan İşaretleri 


Yalan söylerken insanların davranışlarında gözlenen farklılıklar çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmalardan çıkan sonuçlar şöyle özetlenebilir: 

- Yalan söyleyen kişilerin elleriyle yaptıkları jestler azalmaktadır. Normal olarak el jestleri ifadeyi güçlendirmek amacıyla yapılır. Kişi büyük çoğunlukla konuşulan kelimelerin anlamını artırmak için yaptığı el hareketlerinin farkında değildir. 

İnsan konuşurken elini salladığını bilir ancak ellerinin gerçekte ne yaptığını bilmez. Ellerinin bir şeyler yaptığını bilmek, ancak ne yaptığını tam olarak bilmemek kişiyi şüpheye düşürür ve böylece ellerin hareketleri azalır. Belki de insan içinde yaşadığı çelişkiden ötürü ellerinin kendisini ele vereceğinden çekinir ve ellerini ya cebine sokar, ya üzerine oturur veya bir eliyle diğerini tutar. Bu kendi kendine temas zor zamanda anne elinin tutulması yerine geçerek, iç gerginliği de hafifletir. 

- Yalan söyleyen kişinin elini yüzüne götürme ve yüz çevresine değdirme sayısı artmaktadır. Bir konuşma sırasında insan elini arada sırada yüzüne götürür. Ancak kişinin samimi olmadığı bir görüşme sırasında bu jestin sayısında çok büyük ölçüde artış görülmektedir. Elin yüze gitmesi sırasında yapılan hareketler çeneyi tutmak, dudaklara bastırmak, ağzı örtmek, burna değmek, yanağı ovuşturmak, gözün altını kaşımak, kulak memesini çekmek ve saçla oynamaktır. Bir yalan sırasında bütün bu jestlerin sayısında artış görülmekle beraber ağzı örtmek ve burna değmek jestlerinde adeta patlama olur. İnsan yalan söylerken neden ağzını kapatır? Bunu tahmin etmek çok zor değildir. İnsan ağzından çıkacak kelimeleri tutmak ve yaptığını örtmek ihtiyacındadır. Elin ağzı örtmesi çeşitli biçimlerde olur. Parmaklar dudakların üzerinde trampet çalabilir, işaret parmağı üst dudak üzerinde durabilir veya el ağzın hemen yanında durabilir.

Çocuklar yalan söylerken elleriyle ağızlarını kapatırlar. Hiç şüphesiz yetişkinler için elin ağza gitmesi, kişinin yalan söylediği konusunda tek belirleyici hareket değildir. Kişi söylediği konusunda tereddüt içindeyse, hata yapmaktan korkuyorsa, zaman kazanmak istiyorsa da eli ağız çevresinde olabilir. Bu sebeple elin burna gitmesi, ağzı örtmesine kıyasla daha gelişmiş, ince ve soyutlanmış bir harekettir. Ağızı örtmeye gelen el, hemen yukarda bulunan burna uzanır ve böylece daha sembolik ve stilize bir hareket yapılmış olur. 

Yalan söyleyen veya ağzından çıkanlar konusunda yeterince samimi olmayan bir insanın elinin burnuna gitmesinin en önemli sebebi fizyolojiktir. Çünkü yalan söylediği sırada bir iç gerginlik yaşayan insanın bedeninde birçok fizyolojik değişiklik olur. Kan basıncının yükselmesi, kalp vurum sayısının artması, ter bezi faaliyetlerinin artması gibi yalan söylerken kaydedilen fizyolojik değişikliklerin yanı sıra burunda bir kaşınma duygusu yaşanır. Coldoni nin ünlü masalında yalan söyleyen Pinokyo nun burnunun büyümesi sebepsiz değildir. Yazar son derece önemli bir gerçeği yakalamış ve abartarak çocuk literatürüne geçirmiştir. 

- Yalan söyleyen bir insamn konuşurken beden hareketlerinde bir artış olmaktadır. Yalan söylendiği zaman duyulan rahatsızlık ve huzursuzluk, özellikle otururken kişinin durumunda değişiklik yapmasına, oturduğu koltukta öne-arkaya veya sağa-sola hareket ederek, pozisyon değiştirmesine sebep olmaktadır. Bu pozisyon değişikliğinin ardında büyük bir ihtimalle "Keşke başka bir yerde olsaydım" duygusu yatmaktadır. Oturur durumda artan beden hareketleri televizyondaki açık oturum, panel veya sohbet türü programlarda sık sık görülmektedir. Özellikle "Kırmızı Koltuk" programında birçok konuk kendilerini güç durumda bırakan sorularda koltuğun sınırlarını zorlayan hareketler ve koltuk üzerinde mini gezintiler yapmaktadır. 

- Yalan söyleyen bir kişinin el jestleri azalırken, el sallama hareketi artmaktadır. Belki de böylece kişi elini silkme biçiminde hafif hafif sallayarak, sözleriyle ilgili sorumluluğun kendisine ait olmadığını anlatmak istemektedir. 

- Yalan söyleyen bir insanın yüz ifadesi büyük çoğunlukla normale çok yakındır. Bu alanda uzmanlaşmadan, bir kişinin mimiklerine bakarak yalan söylediğini anlamak çok güçtür. Yüz ifadesinde yalanı ele veren en önemli ipucu, kişinin gözlerini sık sık konuştuğu kişiden kaçırmasıdır. 

Bu araştırmalardan elde edilen bilgileri mutlak doğrular olarak değil, geçerIiliği tekrarlanmasına ve izlediği sıraya bağlı -her şeyden önemlisi- kişinin içinde bulunduğu bağlamın değerlendirilmesiyle anlam kazanan bir anahtar olarak kabul etmek gerekir. Yukarıda sıralanan özelliklerin varlığı kişinin yalan söylediğini değil, yalan söyleme ihtimalinin olduğunu gösterir.

Bu araştırmaları sınamak için çalışmalar yapan başka araştırmacılar, yukarda sıralanan davranışların yalan veya samimiyetsizliği ortaya çıkartmak için kulIanılacak anahtarın kendisi değil, ancak bir parçası olduğunu söylemektedirler. Örneğin, bir konuşma sırasında birdenbire büyük bir suçlamayla karşılaşmamız durumunda, bocalamamız, birçok kere elimizi yüzümüze götürmemiz, oturduğumuz yerde huzursuzluğumuzu yansıtan hareketler yapmamız mümkündür. 

Bu durumda suçlamaları yerinde, savunmalarımızı da gerçek dıŞl olarak mı kabul etmek gerekir? Benzer şekilde iş için mülakata çağrılan bir kişi, kendisine sorulan sorularla bunaldığı zaman elini birçok defa yüzüne götürebilir ve oturduğu yerde huzursuzluk işaretleri gösterebilir. Bütün bunların, adayın vereceği bilgilerin nasıl değerlendirileceğini bilememesinden ve hata yapmak endişesinden kaynaklanmaSi da muhtemeldir.Sıralanan sebeplerden ötürü bu işaretleri yalan söylemenin aşikar delilleri olarak değil, beynimizin içindeki düşünceler ve gerçek duygularla, dış dünyaya yansıyan ifadelerin bir çelişkisi olarak kabul etmek daha yerinde olur. Bu çelişki gerçek bir yalan olabileceği gibi, samimiyetsizlik, tereddüt veya şüphe de olabilir.

Onur Türk mai 4 '2015, 6:21 · Tags: doğru, yalan
Onur Türk

Yemek yedikten sonra, yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz şeyler vardır; 

kemer gevşetmek, sigara içmek vs gibi. Bunların sağlığımız açısından ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor musunuz peki?

1. Sigara içmeyin.

Yemek yedikten sonra sigara içmek

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalara göre, yemeğin hemen ardından yakılan tek bir sigara, 10 sigara içmeye eşdeğer sayılıyor ve kansere yakalanma riski artıyor.



2. Meyve yemeyin.

Yemek yedikten sonra meyve yemeyin.


Yemeğin hemen üstüne yenilen meyve, midenizin hava ile dolmasına sebep oluyor. Meyveyi yemekten 1 saat önce veya yemekten 1-2 saat sonra yemeniz sağlığınız açısından daha faydalı olacaktır.



3. Çay içmeyin.

Yemek yedikten sonra çay içmeyin

Türk kültürünün en önemli alışkanlıklarından biri olan yemek üstüne çay içmek de sağlık açısından faydalı görülmüyor. Çay, tükettiğimiz gıdalardan aldığımız proteinleri geç sindirmemize ve alınan vitaminlerden tam fayda sağlanılmamasına sebep oluyor. Özellikle "anemi"si olanların buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Çay için en doğru zamanlama, yemekten en az bir saat sonra...



4. Sakın kemerinizi gevşetmeyin.

Yemek yedikten sonra kemer gevşetmeyin

Yemekten sonra kemer gevşetmek, bağırsak düğümlenmesine sebep olabiliyor.



5. Yürüyüş yapmayın.

Yemek yedikten sonra yürüyüş yapmayın

Yemeğin hemen ardından yapılan yürüyüş, tükettiğimiz gıdalardaki besin öğelerinin sindirilememesine, yani yediğimiz yemeğin fayda bakımından hiçbir anlamı kalmamasına sebep oluyor. Yürüyüşü 1 saat sonra ertelemeniz her yönden daha faydalı olacaktır. 



6. Banyo yapmayın/Duş almayın.

Yemek yedinten sonra duş almayın

Yemekten hemen sonra alınan duş, kan akışını el ve ayaklara doğru çoğaltırken, mide etrafında kan akışını azaltır. Bu da sindirim sistemi açısından zararlıdır.



7. Hemen uyumayın.

Yemek yedikten sonra uyumayın

Yemeğin hemen ardından uyumak da sindirim sisteminin yeterince çalışamamasına ve bağırsak iltihaplanmalarına ve mide rahatsızlıklarına sebep olur.

Onur Türk mai 4 '2015, 6:15 · Tags: yemek
Onur Türk

Bu gün gürcistan batum şehrinin tanıtımı ve en güzel batum şehri resimlerini paylaşıyoruz.

 

Gürcistanı ziyaret etmediyseniz yada batuma ziyaret etmek istiyorsanız mutlaka gürcistan fotolarına bakmanızı öneririz.


İşte en güzel gürcistan resimleri (batum fotografları)

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)

Gürcistan resimleri, gürcistan fotografları, batum şehir resimleri

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net

gürcistan bir görüntü

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net

gürcistan batum şehri fotoları

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net

batum şehri fotoları

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net
gurcistan batum şehri botanik bahçesi fotosuy

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net
gürcistan resimleri liman resmi

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net
batum şehir içi fotoları 

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net
gürcistan batum şehri resimleri 

gurcistan batum şehri, batum şehir fotoları, (en güzel batum resimleri)  www.aybilgi.net

gurcistan batum şehri lunapark fotosu
Onur Türk mai 4 '2015, 6:11 · Tags: batum, gürcistan
Onur Türk

Doğu türkistan devleti hakkında bilgi;

Doğu Türkistan 1949 yılında Çin tarafında ışgal edilip ve şu anda Xing Jian diye bilinen bir tarihi Uygur-devletidir. 

Doğu Türkistan’ın Kuzeyinde Altay dağları, güneyinde Karakum çölü ile Altundağı (Kuenlun) ve Pamir dağları yükselir.

Türklerin yaşadığı ülke manasına gelen Türkistan’ın doğu bölgesini teşkil eden Doğu Türkistan’ın yüzölçümü 1.828.418 Km2 olup, bunu 1/3 çöller, 90.000 Km2 sini ormanlıklar geri kalanını tarıma elverişli topraklar ve dağlık bölgeler teşkil eder.


Doğu Türkistan'da nüfus ve sosyal yaşam;

Resmi istatistiklere göre bugün Doğu Türkistan’da yaşayanların sayısı yaklaşık on iki milyondur. Nüfusun etnik ana bölümleri şöyledir:

Uygurlar: 5.800.000
Kazaklar: 870.000
Diğer Türk kaynaklı gruplar: 90.000
Moğollar: 100.000
Mançular: 70.000
Çinliler: 5.000.000

Bununla birlikte eyalette yerleşmiş Çinli sayısı resmi kayıtlarda belirtilenin çok üstünde tahmin edilmektedir. 1949 yılından önce Doğu Türkistan’daki Çinli nüfusun 200.000 kişi olduğu tahmin edilmekteydi. Urumçi’nin nüfusu o günden buyana 80.000 kişiden 800.000 kişiye çıkarak on katına ulaşmıştır. 

Şehirlerde oturanların yaklaşık % 80’i Çinli’dir. Doğu Türkistan’daki Çinli nüfusun çoğalması Çinlilerle yerli halk arasında gerilimin artmasına yol açmıştır. 

Aksu, Kaşgar, İli ve Kargalık’ı da içine alan bir kısım şehirlerde geçmişte kargaşalıklar çıkmıştır.

Doğu türkistan bayrağı hakkında bilgi;

Doğu Türkistan bayrağı (Uygurca: Kök Bayraq, Gök Bayrak; Ay-Yultuzluq Kök Bayraq, Ay yıldızlı Gök Bayrak), 12 Kasım 1933 tarihinde ilan edilen Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti ve 1944 yılında kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti Millî Meclislerinde oy birliği ile kabul edilen mavi zemin üzerine beyaz ay yıldızlı Gökbayrak’tır.

2:3 oranlı gök mavisi arkaplan üzerine beyaz renkli ay ve beş köşeli yıldızdan oluşmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti'in SincanUygur Özerk Bölgesi'nde bu bayrağı kullanmak yasaktır. Kullanana hapis cezası uygulanmaktadır.

Şekil itibariye diğer Türk bayraklarına ve renk itibariyle de Irak Türkmen Cephesi'nin bayrağına benzer. Doğu Türkistan bayrağı, ayrıca Anadolu dışındaki bölgelerde bulunan Türkçe konuşan toplulukları simgelemek amacıyla da kullanılır

Doğu türkistan'da çin zulmü;

Doğu Türkistanlı Müslüman Türkler, yaklaşık 250 yıldır Çin egemenliği altında yaşamaktalar. Çinliler, bir İslam toprağı olan Doğu Türkistan'a "kazanılmış topraklar" anlamına gelen"Sincang" adını koydular ve burayı kendi toprakları olarak tanımladılar. 

1949 yılında Mao önderliğindeki komünistlerin Çin'in yönetimini ele geçirmelerinin ardından, Doğu Türkistan üzerindeki baskılar eskisine oranla daha da arttı. Komünist rejim, asimile olmayı reddeden Müslümanların fiziksel olarak imhasına yöneldi. 

Katledilen Müslüman sayısı korkunç boyutlardaydı. 1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin; 1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin; 1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin; 1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin kişi ya Çin ordusu tarafından katledildi ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda öldü.  

Halkın hayatta kalabilen bölümü ise büyük baskı ve işkencelere maruz bırakıldı. Doğu Türkistan'ın uzun süre sürgünde yaşayan merhum lideri İsa Yusuf Alptekin, Türkiye'de yayınlanan Doğu Türkistan Davası ve Unutulan Vatan Doğu Türkistan adlı kitaplarında söz konusu baskı ve işkenceleri ayrıntılarıyla anlatır. 

Bu kitaplarda anlatıldığına göre, Doğu Türkistan'da halka uygulanan baskılar, Sırpların, Bosna'da Müslüman Boşnaklara veya Kosova'da Arnavut çoğunluğa uyguladıklarından farklı değildir. Ülkedeki Çin mahkemelerinin "ceza" yöntemleri de son derece acımasız ve vahşicedir. Diri diri toprağa gömmek, öldüresiye dövülen bir insanı çıplak halde karlarda yatırmak, iki bacağı iki ayrı öküze bağlanan bir insanı ikiye bölmek gibi "ceza"lar uygulanmıştır.


 

Basında doğu türkistan hakkında çıkan haber başlıkları;
 

 

Basında çıkan uygur türkleri katliamı
 



iletişim adreslerimiz:
 

 

[email protected]  ve [email protected]   e-mail adreslerinden bize ulaşabilirsiniz...

Onur Türk mai 4 '2015, 5:54
Pages: «« « ... 10 11 12 13 14

Recherche Rapide

Base
à
Éducation
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Social