Gerçek Sanat, malzemeyi takip etmekle ilgilidir. Gerçek Sanat, Makine'nin zıttıdır.
The Shack'in yazarı William Paul Young, usta keman yapımcılarının keman yapımında ne kadar başarılı olduklarına dair harika bir hikaye anlatıyor. Önce, kıyıya vurmuş içi boş kütükler aramak için nehirdeki bir dönemece giderler. Her birine dokunarak, çıkardıkları sesi dinleyerek dolaşırlar.
Anahtar, en benzersiz sesi çıkaran günlüğü bulmaktır. Ardından, bir süre kuruttuktan sonra usta, mümkün olduğunca az güç uygulayarak kütüğü dikkatlice oymaya başlar. Buradaki fikir — "materyali takip edersen" en iyi ses veren enstrümanı alacaksın.
Keman yapımcıları, en iyi sesin en kötü koşullarda yetişen kütüklerden, yani çarpık ve kaba olanlardan çıktığını iddia ederler. Zanaatkar, ahşabın benzersiz şekilde kırılmış liflerine saygı duyarak gerçekten şarkı söyleyen bir keman yapar.
Şarkı dinlemek istiyorsan, her şeyi olduğu gibi bırakmalısın.
Modern teknoloji kara büyüye benzer — sadece doğru düğmeye bas, istediğini elde edeceksin. Modern teknoloji, kim olduğunuz veya kalbinizde ne olduğu umurunda değil. Doğru düğmelere basıp basmadığınız veya doğru prosedürü izleyip izlemediğinizle ilgilenir. Varsa, gerçekliği kendi kalıbınıza sokmanıza yardımcı olur.
Bir şeyi zorla kalıba döktüğümüzde, onu geliştirmeye çalışsak bile, o şeyin ruhunu kırmış oluyoruz.
Bir şey yetiştirdiğimizde, — bu bir domates bitkisi, bir çocuk, bir fikir ya da bir proje olabilir — onu herhangi bir önyargılı kalıba sokmaya zorlayamayız. Olduğu gibi gelişmesine izin vermeliyiz. Elbette bir domatesi zorla daha hızlı büyütmeye çalışabiliriz ama bu süreçte onu kıracağız.
Zorlama, büyümenin tersidir[2]. Büyümek, olayların istedikleri gibi gelişmesine izin vermektir. Zorlama, iradenizi bir başkasına empoze etmektir.
By | Onur Türk |
Added | Jun 20 '2023, 16:23 |
The Wall